» En yaygın bulut teknolojileri

Son Posta

En yaygın bulut teknolojileri

Bu yazıda popüler bulut teknolojilerini ve sağladıkları hizmetleri okuyacaksınız. Bunları işinizde kullanmaya dikkat edin!

22 Mart 2024
En yaygın bulut teknolojileri

Bulut Şirketlerinin Sağladığı Hizmetler: IaaS, SaaS, PaaS, FaaS

Günümüzde çevrimiçi hizmetler ve web siteleri birçok etkileyici teknoloji kullanıyor. Son kullanıcı bunun farkında olmasa bile hizmetlerin çoğu bulut üzerinden sunulmakta ve bunun için IaaS, SaaS, PaaS gibi kısaltmaları olan teknolojiler kullanılmaktadır. Peki bunlar ne anlama geliyor ve nasıl çalışıyorlar? Aşağıda modern bulut teknolojilerinden en yaygın olanları herkesin anlayabileceği şekilde açıklıyoruz.

IaaS (Hizmet Olarak Altyapı)

Şirketlerin ağlarına, depolamalarına ve diğer çevrimiçi hizmetlerine erişim için iki seçeneği var: Tüm bunları kendi fiziksel sunucularıyla yapıyorlar ya da tüm bu altyapı hizmetleri için bulut teknolojisini kullanıyorlar. IaaS, şirketlerin yalnızca ayrı donanım satın almadan bulut üzerinden BT hizmetlerine erişmesine olanak tanır. Bu kapsamda tüm sunucular, ağ altyapısı, işletim sistemleri ve depolama çözümleri sanal veri merkezlerinde barındırılmaktadır. Bu altyapının fiziksel olarak bakımına veya yönetimine gerek yoktur ve her şeye bir kontrol paneli (veya API) aracılığıyla çevrimiçi olarak erişmek mümkündür. Firmanın ihtiyacına göre IaaS kapasitesi arttırılıp azaltılabilmektedir.

 

IaaS, ölçeklenebilir hizmetlere erişim sunar ve yüksek maliyetler olmadan dinamik ve esnek bir altyapı sağlar. Digital Ocean, Amazon Web Services, Microsoft Azure ve Rackspace en bilinen IaaS servisleri arasındadır. Maliyetleri düşürdüğü için IaaS özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından tercih ediliyor. Ancak sanal makinelerden kaynaklanan bazı güvenlik riskleri mevcut olup 7Slots casino giriş gibi firmaların kullandıkları her programı buluta taşımaları mümkün olmayabilir. Bu, yeni programların kullanılmasını ve bunların nasıl kullanılacağına ilişkin eğitimi gerektirir; bu da zaman kaybına ve maliyetlerin artmasına neden olabilir.

SaaS (Hizmet Olarak Yazılım)

Bu basitçe bir şirketin uygulamalarını çalışanlara sunmak için interneti kullanmak anlamına gelir. Örneğin bir şirket, SaaS’ı aynı uygulamaları tüm satış görevlilerine sunmak ve sunucu, depolama, ara katman yazılımı vb. endişesi olmadan hepsinin senkronize çalışmasını sağlamak için kullanabilir. Bu uygulamalar web tabanlıdır ve herhangi bir cihaza ihtiyaç duymadan herhangi bir cihazda çalışabilir. bir indirme. Uygulamaların kurulması, yönetilmesi ve güncellenmesi görevlerini tamamen otomatikleştirdiği için BT açısından oldukça avantajlıdır.

 

Kullanıcının girdiği her veri otomatik olarak senkronize edileceği için her çalışan güncel verilere ulaşabiliyor. Bu özellikle stok takibi için kullanışlıdır ve e-ticaret için büyük bir avantaj sunar. SaaS birçok avantaja sahip olmasına rağmen kendi özel altyapısını kullandığı için şirketlerin kullandığı hemen hemen hiçbir programla uyumlu değildir. Sıfırdan kurulmalı ve kullanıcılara eğitim verilmelidir. Ayrıca özelleştirmek neredeyse imkansızdır. En bilinen SaaS örnekleri Salesforce, SAP ve Cisco WebEx‘tir. Google GSuite Apps’in de SaaS örneği olarak değerlendirilmesi mümkündür.

PaaS (Hizmet Olarak Platform)

PaaS ve SaaS birçok açıdan benzerdir ancak PaaS, kullanıma hazır uygulamalardan ziyade bir platform gibi çalışır. PaaS’ı boş bir çerçeve olarak düşünebilirsiniz: şirketler bunu kendi özel ihtiyaçlarına uygun uygulamalarla doldurabilirler. Bu gerçekleştikten sonra SaaS ile aynı deneyim yaşanır çünkü geliştirilen uygulamalara her cihazdan ulaşılabilir, senkronizasyon otomatik olarak gerçekleşir ve güncelleme/saklama gibi konularda endişe etmenize gerek kalmaz.

 

PaaS’ın farkı, bu uygulamaların ne olacağını ve hangi özellikleri içereceğini size seçme şansı vermesidir. Bir SaaS hizmetini kullanmaya başlarsanız içeriğini değiştiremezsiniz: mevcut uygulamaları kullanmanız gerekir. Ancak PaaS ile size özel uygulamalarla SaaS hizmeti oluşturabilirsiniz. Bu bağlamda PaaS’ı kişisel SaaS uygulamalarının geliştirilebileceği bir platform olarak görebilirsiniz. AWS Elastic Beanstalk, Heroku, Force.com ve OpenShift en bilinen PaaS hizmetleridir.

 

Ne yazık ki PaaS’ın hala entegrasyon sorunları var. Şirketlerin hali hazırda kullandığı uygulamaların PaaS versiyonlarını geliştirmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Nihai ürün, SaaS’tan daha kişiselleştirilmiştir ancak yine de sıfırdan geliştirilmesi gerekebilir. Ayrıca PaaS hizmetine geçiş işletmelerin uzun bir ara vermesini gerektirebilir.

FaaS (Hizmet Olarak İşlev)

Program geliştiricilerin aynı zamanda bu programların çalışacağı sunucuları da yönetmeleri ve yapılandırmaları gerekir çünkü bu, kodlarının üzerinde çalışacağı platformdur. FaaS bu gereksinimi ortadan kaldırır ve “sunucusuz” uygulama geliştirmeyi mümkün kılar. Yazılan kod altyapıdan (yani sunucudan) bağımsız olarak çalışabilir. FaaS modelinde sunucular da bulunmaktadır ancak geliştiricilerin işlerini yaparken bunları dikkate almalarına gerek yoktur. Yalnızca belirli işlevleri yazmak ve bunların ne zaman çalışacaklarını belirleyen tetikleyicileri (örneğin, HTTP istekleri) seçmek gerekir. Sunucunun CPU, RAM, disk ve işletim sistemi gibi özellikleri anlamına gelen “TechStack”ı düşünmenize gerek yok.

 

FaaS, IoT için özellikle uygun bir teknolojidir çünkü tamamen buluttan çalışır ve sunucusuz bir şekilde geliştirilen uygulamaların, işletim sistemi ve donanım kısıtlamaları olmadan kelimenin tam anlamıyla her şey üzerinde çalışmasına olanak tanır. Amazon AWS Lambda, IBM Cloud Functions, Google Cloud Functions ve Azure Functions en bilinen FaaS hizmetleridir. Bu teknolojinin en önemli dezavantajı servis platformları arasında geçişin imkansıza yakın olmasıdır. Örneğin Amazon AWS Lambda’da geliştirmeye başladığınız bir uygulamayı IBM Cloud Functions’a taşıyamazsınız. Böylece başlangıçta seçtiğiniz hizmete bağımlı hale gelirsiniz.

 

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ